YAŞAT Kİ..
“2022 yılının ilk iki ayında 98 kadın öldürüldü. Erkekler, sadece Şubat ayında 23 kadını öldürdü. 21 kadın ise şüpheli şekilde ölü bulundu…”
Yine 8 Mart Gelmiş…
” Ne hediye alacağını bilemeyenlerle, alınan hediyeyi sevginin ölçüsü olarak kullananlar için yine yeni bir, ‘8 Mart Dünya Kadınlar Günü’ daha geldi.
Muhtelif nedenlere dayandırılan ve anma yerine ‘kutlama’ gününe dönüştürülen ‘8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde ‘yetkili ve etkili’ pek çok şahıs, medyadan, sosyal medyadan samimiyetsiz iri iri sözlerle, kadın haklarından, kadına yapılması gereken pozitif ayrımcılıktan, kadını ekonomik olarak güçlendirmenin öneminden, bilmem kaç kadına yapılan ayni/nakdi yardımlardan vs. vs. bahsedecek…
Ama…
Bunların hiçbiri yaşamaya başladığımız 2022’nin ilk iki ayında öldürülen doksan sekiz kadını geri getiremeyecek. Daha sonra öldürülecekleri de engelleyemeyecek. Çünkü, ‘yetkili ve etkili‘ olan neredeyse hiç kimse, kadının can güvenliği dahil, hiçbir sorununa yürekten çözüm getirmeyi istemiyor ve bunun için çabalamıyor. Kadının kazanılmış haklarını dahi bir bir elinden alıyor. Yasanın kadına tanıdığı haklardan yararlanamaması için uğraşıyor.
Yeni Yılın İlk İki Ayında 98 Kadın Öldürüldü!
2022 yılının ilk iki ayında 98 kadın öldürüldü. Erkekler, sadece Şubat ayında 23 kadını öldürdü. 21 kadın ise şüpheli şekilde ölü bulundu…
Şubat ayı gün sayısıyla her yıl spekülasyon yaratır, gün sayısının azlığıyla esprilere malzeme olur ama bu yıl Şubat, ‘kadın cinayetlerinde’ hiç de güdük kalmadı.
Bilindiği gibi Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, geçenlerde Şubat 2022 Raporunu paylaştı.
Rapora göre 2022 Şubat ayında ülkemizde erkekler tarafından,
– 23 kadın öldürüldü!
– 21 kadın şüpheli şekilde ölü bulundu!
– 11 kadının hangi nedenle öldürüldüğü belirlenemedi!
– 10 kadın barışmayı, evlenmeyi, ilişkiyi reddettiği, boşanmayı istemediği ve kendi hayatının kararlarını kendisi vermek istediği için öldürüldü!
– 2 kadın ekonomik sebep ‘bahanesi’yle ÖLDÜRÜLDÜ!..
Kadını Şiddetten Koruması Gereken Kim?
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık’ın, öldürülen kadınların yüzde 8’inin koruma talebi olduğunu, yüzde 92’sinin koruma talebinde bulunmadığını söylemesi, bir kadın olarak ‘kadın cinayetlerini’nin sorumluluğunu rakamlar üzerinden’ ölen’ kadınlara yıkmasıdır. Bunu, hukukçu bir kadın bakanın farkında olmadan yaptığı bir gaf olarak algılamamız ve kabullenmemiz mümkün değildir. Bu, olsa olsa rakamlarla yaratılmaya çalışılan ‘algı yönetimi’dir. Kadın cinayetlerinin, kadın dramlarının sorumluluğunu alması gereken başında bulunduğu kurumu aklama çabasıdır.
Kendi sözü üzerinden ‘Sayın Bakan’a soruyoruz, koruma talep ettiği halde öldürülen hemcinsi yüzde 8 kadının nasıl öldürülebildiğini, ne için ve nasıl korunamadığını açıklayabilir mi bize?
Olmuyor Beyler, Olmuyor! Yaptığınız İnsanlığa da Hukuka da Sığmıyor!
6284 Sayılı Kanun, kadını korumak, şiddeti önlemek için pek çok yaptırım barındırmasına rağmen, geçmişte karara bağlanan ve devam eden davalarda gördüğümüz gibi mahkemelerde uygulama ‘şansı’ bulamıyor!
Kadını koruması gereken kurumların, yeni binalar açması gerekirken mevcut ‘Kadın Sığınma Evi’ kapattırdığına şahit oluyoruz…
Yıllardır haber alınamayan’ kayıp bir kadın’ın bulunması ve diğer kayıp kadınlar için de umut olacak bir ‘araştırma komisyonu kurulması’ önergesi Meclis’te reddediliyor…
Sosyal medyaya ‘düşmeyen’ kadın cinayetleri tarihin ve adaletin tozlu ve kanlı raflarında ‘adalete’ kavuşamadan ‘örften, adetten’ kaybedilmiş bekliyor…
Bir Rahat Bıraksanız…
8 Mart vesilesiyle ‘gelenekselleşmiş’ rutin, kadına ‘değer vermeler’, ‘kadın girişimlerini’ desteklemeler, ‘cenneti anaların ayakları altına sermeler’le sözde kadını kutsayan eril kurum ve kişilerden öncelikli beklentimiz, yaşama hakkımıza saygı duymanız, bizi öldürmemeniz, can güvenliğimizi sağlamanızdır.
Fizik üstünlüğüne güvenerek, canımızı alan, insan haklarımızı gasbedenlere sesleniyoruz:
Öldürme, yaşat ki değer verdiğini bileyim!..
Öldürme, yaşat ki ayaklarımın üzerinde durmak için ‘girişimde’ bulunayım!..
Öldürme, yaşat ki, cennetimi kazanayım!..”
TÜSED Başkanı
Güldeğer Gökçek Varol