Kamuoyuna ve Yetkililere Duyuruyoruz
“Son zamanlarda sosyo-ekonomik faktörlerin ‘suç’ kavramı üzerindeki etkilerinin toplumun huzuru, güvenliği ve âsâyişini tehdit etmeye başladığını görmekteyiz.”
Tüketicinin Sesi Derneği Başkanı Güldeğer Gökçek Varol, son zamanlarda bazı marketlerde mağaza dışındaki manav reyonlarının mağaza içine alınma sebeplerini açıkladı:
“Aralık 2021’de Dolar’daki artış, iğneden ipliğe her şeye zam olarak yansımış, doğalgaz ve elektriğe yapılan zamlar insanımızın alım gücünü, yaşam standartlarını ve yaşam kalitesini düşürmüş, yoksulluk sınırı 14 binlere, açlık sınırı 5 binlere dayanmışken, yoksul kesim âdeta, ‘açlığa mahkum’ edilmiştir.
Ne yazık ki, açlığa legal yollardan çözüm bulamayan bazı vatandaşlarımızın da en zararlı sosyal sorunlardan biri olan, ‘hırsızlık’ suçuna yönelmekte olduğunu üzülerek öğrenmiş bulunmaktayız.
Özellikle Dolar’daki olağanüstü artışla birlikte tetiklenen ve olağanüstü zamlanan gıda fiyatları, 14.02.2022’de temel gıdada yapılan yüzde 7’lik KDV indiriminin etiketlere tam olarak yansıtılmaması, bilâkis her gün fiyatlara eklenen yeni zamlar ve yılbaşında elektrik ve doğalgaza yapılan aşırı zamlarla tüketicinin alım gücü yok olmuştur.
“Kuyumcu Değil, Manav Soyuluyorsa…
Son haftalarda bazı zincir marketlerin bugüne kadar mağaza dışında sergilediği ve satışa sunduğu manav reyonlarını mağaza içine taşıdıkları dernek olarak dikkatimizi çekmiş ve bizi durumun sebebini araştırmaya itmiştir.
Konuyla ilgili olarak farklı marketlerde danıştığımız market görevlilerinden edindiğimiz bilgi; son zamlarla birlikte tekli hırsızlıkların artmasının yanı sıra, gecenin geç saatlerinde market önündeki sebze meyvenin koruyucu tellerinin kesilerek toplu hırsızlık yapıldığının kameralarca tespit edilmesiyle manav reyonlarını mağaza içine taşımak zorunda kaldıkları şeklinde olmuştur.
En ucuz mevsim sebzesinin kilosu 10+ lira, mevsim meyvesinin kilosu 13+ lira olurunca, aç insan için gıdanın, ‘altın değeri’ kazanmasına, kuyumcu yerine manav soygunculuğuna şaşmamak lazım.
Olmaması Gerekenlere Şahitlik Ediyoruz
doyurabilmek21.yy’ın 22.yılında alım gücü sıfırlanan vatandaşın, çoluk çocuğunu için ‘temel gıda’ olan ‘sebze ve meyve’yi yasal olmayan yollarla temin etmeye çalıştığına şahit olmak vahim ve acı verici.
Bu soruna yalnızca polisiye tedbirlerle çözüm aramaksa elbette yeterli değildir. Sorunun çözümü, ancak ve ancak yoksulluğu, işsizliği bitirmek, aç olanı doyurmak ve üretmekle mümkündür.
Toplum Barışı Ekonomiyle At Başı Gider
Bilindiği üzere tarih boyunca, işsizlik, yoksulluk, düşük ücretler, piyasa koşulları, enflasyon vb. değişkenlerdeki her bir olumsuz puan, toplum barışı ve refahı adına büyük puan kayıplarına sebep olmuştur. Sosyolojide genel geçer gören kuram, toplum barışının ekonomiyle at başı gittiği yönündedir. Dünyada örneklerini görebileceğimiz gibi ekonomisi iyi olan, üreten, adil gelir dağılımına sahip olan toplumlarda suç oranları düşüktür.
Uyarmıştık…
TÜSED olarak, 2021 yılının son çeyreği boyunca ve yeni yılın ilk günlerinde defalarca, artan gıda fiyatları ve bir önceki yılın son günü yapılan elektrik ve doğalgaz zamlarıyla 2022 yılının tüketici için zorlu geçeceği öngörüsünde bulunmuş, kamuoyuna ve yetkililere uyarılarımızı yapmıştık.
Maalesef yaşadığımız son beş altı ayda vatandaşın ekonomik durumundaki kötüleşme tahminlerimizin ötesine geçmiştir. Yokluk ve yoksulluk temel gıdaya erişimi dahi yok etmiştir. Vatandaşta birkaç günlük ömrü olan yaş sebze ve meyveyi satın alma gücü bırakmamış ve vatandaşı ‘çalma’ya tevessül ettirmiştir.
Bu, insan onuru ve insan hakları adına kabul edilebilir bir durum değildir.
İnsanımızın bu duruma ‘düşmesinde’ payı olan herkes ve her kesim sorumluluğunu bilmeli, özeleştirisini yapmalıdır.
Toplum Barışı ve Refahı İçin…
Toplumun kanserlerinden biri olan ‘hırsızlık’ suçunun topluma yerleşmesine, yaygınlaşmasına müsaade edilmemeli, toplumun barışı ve refahı için gereken ekonomik, sosyal ve güvenlik önlemleri geç kalınmadan hızlıca alınmalıdır.”
TÜSED Başkanı
Güldeğer Gökçek Varol