HAYAT KURTARAN AŞIYA ULAŞAMAYAN TOPLUM

HAYAT KURTARAN AŞIYA ULAŞAMAYAN TOPLUM

 

Rahim ağzı kanseri, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre dünya üzerinde kadınlarda en fazla görülen dördüncü kanser türüdür. 2020’de DSÖ’ye üye ülkelerin toplandığı Dünya Sağlık Kongresi’nde Türkiye’nin de içinde bulunduğu 194 ülkenin imzaladığı “Rahim Ağzı Kanserinin Eliminasyonunun Hızlandırılması İçin Küresel Strateji” kararı alınmıştır. Bu karardaki hedeflerden biri “Kız çocuklarının %90’ı 15 yaşına kadar HPV aşısı olacak.” İkincisi “Kadınların %75’i 35 yaşında ve tekrardan 45 yaşında taranacak.” Üçüncüsü “rahim ağzı kanseri tanısı konan kadınların %90’ı tedavi görecek.” Şeklindedir.  Bu kararlarda imzası olmasına rağmen, HPV aşısı ülkemizde devlet tarafından karşılanmayan bir aşıdır. Aşının uygulanması halinde birçok kanser türünü önlediği bilinmektedir. Bu bilinçle, Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği HPV aşısının ücretsiz olması ve ulusal aşılama yapılması talebiyle açtığı davayı kazanmıştır. Dava sonucunda yargı tarafından aşının bir gereklilik olduğu ve aşıların bedelinin davacıya iadesine karar verilmiştir. Burada kazanılan sadece bir dava olmayıp, ‘toplum genelinde bir hak elde edilmiştir’ demek, daha doğru olacaktır.

Sağlık ve yaşam hakkı en temel insan hakkıdır. Kişiler, sağlık hakkına erişmek üzere devlet tarafından desteklenmeli ve vatandaşların aşıya ulaşımı bizzat devlet tarafından sağlanmalıdır. Henüz birkaç ay önce koronavirüs aşılarının zorunlu olup olmaması tartışmaları yapılırken bugün, rahim ağzı kanseri ve birçok hastalıktan koruyan HPV aşısına vatandaşların yüksek fiyatlarla ulaşabilmeleri toplum nezdinde kabul edilemez bir durumdur.

Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği tarafından, yüksek ücretler ödeyerek aşı olmuş bir tüketicinin aşı ücretinin iade edilmesi talebiyle dava açılmıştır. Mahkeme tarafından aşının ücretinin vatandaşa iadesi ve sağlık hakkının devlet tarafından vatandaşa ücretsiz sağlanması sebebiyle kabul kararı verilmiştir. Gelinen aşamada yargıdan verilen kararın emsal kabul edilmesi gerekmektedir. Her vatandaşın aşı olduktan sonra aşı ücretlerinin iadesi için kamuya dava açması beklenmemeli ve devlet destekli çalışmalar ile vatandaşlara bu aşı ücretsiz olarak sunulmalıdır. Toplumun yararına olan ve devletin en önemli mekanizması olan yargı tarafından da gerekliliği tespit edilmiş bir hakkın ivedi olarak yasal çerçevesinin oluşturulması gerekmektedir.

Anayasa Madde 56 – ‘’ Herkes, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir.

Devlet, herkesin hayatını, beden ve ruh sağlığı içinde sürdürmesini sağlamak; insan ve madde gücünde tasarruf ve verimi artırarak, işbirliğini gerçekleştirmek amacıyla sağlık kuruluşlarını tek elden planlayıp hizmet vermesini düzenler. ’’

Burada meşru neden toplum sağlığının korunmasıdır. Yapılan aşılar sadece bireyi değil, aşının önlediği mikrop ve virüslerin toplumda hızla yayılmasını da engellemesidir. Unutulmamalıdır ki yaşam ve sağlık hakkı devletin pozitif bir yükümlülüğüdür. Devlet vatandaşlarını risklere karşı koruma yükümlülüğünü bünyesinde bulundurur.

Devlet, vatandaşı tüketici olarak görmemeli, temel insan hakkı olan ‘sağlık hakkına ulaşmaya çalışan vatandaş’a fatura kesmemelidir.

Tüketicinin Sesi Derneği olarak ilgili kurumlara çağrımızdır. Yargı kararlarının kamu yararını gözettiği bilinciyle hareket ederek tüm topluma HPV aşısının ücretsiz olarak sunulması ve emsal kararın ivedi olarak uygulamaya geçirilmesi gerekmektedir. Artan enflasyonun altında ezilen tüketicilerin sağlık hakkına yönelik talebi, devlet tarafından maddi kazanç kaygısı gütmeden gerçekleştirilmelidir.

 

Av. Mansur Yıldırım

TÜSED Bşk.Yrd.

 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.