14 Mart Tıp Bayramı Kutlu Olsun!
Uzun zamandır medya ve sosyal medyaya yansıyan doktor şikayetlerini ve istifâlarını değerlendiren Tüketicinin Sesi Derneği (TÜSED) Başkanı Güldeğer Gökçek Varol: “Bir doktor kolay yetişmiyor. Alanında uzman bir doktor olabilmek için liseden sonra sekiz on yıl daha eğitim gerekiyor. Bilindiği gibi doktorluk mesleği, her gün kendini güncellemek zorunda olan, gelişmeleri takip etmesi gereken ve dolayısıyla her gün sınava tabi bir meslektir.” Dedi.
TÜSED Başkanı konu hakkında şu açıklamayı yaptı:
“Ülke olarak, okuttuğumuz doktorlarımıza, geleceğimize sahip çıkalım.
Bir doktor kolay yetişmiyor. Alanında uzman bir doktor olabilmek için liseden sonra sekiz on yıl daha eğitim gerekiyor. Bilindiği gibi doktorluk mesleği, her gün kendini güncellemek zorunda olan, gelişmeleri takip etmesi gereken ve dolayısıyla her gün sınava tabi bir meslektir
Bir insanın yetiştirilmesini sadece ailelerin sorumluluğu ve masrafı olarak görmek mümkün değildir. Her vatandaş, içine doğduğu toplumun bir parçasıdır ve o toplumun sorumluluğundadır. Sosyalleşme, toplum içinde gerçekleşir. Toplum bireye sosyalleşme yanında vergi ödeyerek devlet eliyle sağlık, eğitim vb destekler sunar.
İnsani ve Demokratik Özlük Hakkı ve Çalışma Koşulları Talepleri Cezalandırılmamalı!
Özlük hakların, çalışma koşullarının iyileştirilmesi gibi haklı sebeplere dayanan hakların talebi ve korunmasını istemek kadar doğal bir şey olabilir mi?
Pandemi döneminde, insan sınırlarını zorlayan çalışma koşullarında ve aynı dönemde birçok özlük hakkı dondurulduğunda isyan etmeden büyük bir vakar ve özveriyle çalışmaya devam eden hekimlerimizin, demokratik şekilde özlük haklarının iyileştirilmesini, sağlıkta şiddetin bitirilmesini istemelerine karşılık, ‘kapı’nın gösterilmesi kabul edilebilir değildir.
‘Beyin göç’ünü durduralım!
Ülkemizin son yıllarda bu kadar yoğun beyin göçü vermesinin kaçınılmaz sonucu olarak demokraside, sosyal hayatta, kültürde, eğitimde, ekonomide gerilememize sebep olacağı açıktır. Bunun maddi manevi tüm faturası, günümüz ve gelecek nesillerin omuzlarına yüklenecek ağır bir yüktür.
Ülkeler beyin göçü almak için yarışırken, biz, ‘zorunlu beyin göçüne’ sebep olmamalıyız.
Bu Ülke, Bu Devlet Bizim!
Siyasi ve ilgili tarafların, tüm kamu kurum, kuruluş, özel sektör veya sivil toplum kuruluşlarının, toplumun tamamını ve ülkenin geleceğini ilgilendiren herhangi bir konudaki söylem ve eylemlerinde dikkatli olmak zorunluluğu ve sorumluluğu vardır.
Kim olursak olalım, kazanılmış değerlerimizi yok etmek veya edilmesine göz yummak gibi bir lüksümüz de hakkımız da yoktur.
Toplum olarak ayrıştırıcı değil, birleştirici bir anlayışa ihtiyacımız var.”
Güldeğer Gökçek Varol
Başkan